Hızlı moda gibi, büyüyen güzellik endüstrisi de her zaman yeni ürünler almamızı istiyor. Ancak bu aralıksız tüketim gezegene zarar veriyor.
Kültür olarak tüketimle ilgili bir sorunumuz var. Her zaman daha fazlasını, daha yeniyi, daha parlak, daha hızlı, daha iyisini istiyoruz. Yıllar önce makyaj koleksiyonumun küratörlüğünü yapmaya başladığımda geri dönüşüm veya sürdürülebilirlik hakkında düşünmüyordum. Denemek istediğim yeni renklerin, test etmek istediğim yeni formüllerin, gözüme çarpan güzel ambalajların noktasını geçmeyi düşünmedim. Yalnız olmaktan çok uzaktayım. 2025 yılına kadar, küresel güzellik ve kişisel bakım pazarının 716 milyar dolardan fazla küresel bir değere
ulaşması bekleniyor. Ancak bu satın alımların çoğu, bir çekmecede toz toplayacak. Vazelin tarafından 2014 yılında yapılan bir araştırma (bu konuda bulabildiğim en son araştırma), Birleşik Krallık’taki güzellik tüketicilerinin yüzde 77’sinin düzenli olarak 10’dan az ürün kullandığını öne sürdü. Ve israf söz konusu olduğunda, aynalar buzdağının sadece görünen kısmıdır. Güzellik endüstrisi yılda 120 milyar adet ambalaj üretiyor.
Ancak tüm çevresel konularda olduğu gibi, tüm suçu tüketicilere
yükleyemeyiz. Hızlı moda gibi, bizi yeni ürünler almaya teşvik eden, hızla büyüyen bir güzellik pazarı var.
HIZLI MODA YENİYİ ALMAYA TEŞVİK EDİYOR
Hızlı moda gibi, hızlı güzellik de üretim, satış ve nakliye arasındaki boşluğu en aza indirerek markaların sürekli değişen trendlere ve tüketici talebine ayak uydurma konusunda çevik olmalarını sağlar. Yavaş, organik güzellik markası Axiology’nin kurucusu Ericka Rodriguez, “Hem hızlı moda, hem de hızlı güzellik markaları sürekli bir döngü içinde yeni ürünleri yüksek hızda pompalıyor” diye açıklıyor. “İnsanları her zaman yeni, yeni, yeni satın almaya teşvik ediyorlar.”
“YIKICI İSRAFI BESLİYORUZ”
Sektörün bu segmenti, “sınırlı sayıda” paletler, kirpikleri “daha önce hiç olmadığı kadar uzatan” maskaralar ve sizi “en kıskanılacak parıltılarla” bırakacak nemlendiriciler tarafından emilip üzerimizde yaşayan bir canavar. Hızlı güzellik makinesi, her şeyi yüzümüze güneşe koymamızı, çöpe atmamızı ve yeniden başlamamızı istiyor.e bu canavarın yarattığı yıkıcı ve aralıksız israfa rağmen, onu düzenli olarak besliyoruz, çünkü markalar bize bunu yapmanın fazlasıyla uygun olduğu mesajını veriyor.